Canım Oğlum Doğum Günün Kutlu Olsun

Canım oğlum, Teomanım, 12 yıl önce bugün hayatımıza girdin.O kadar çok ağlayan bir bebektin ki anlatamam ve ben belki de çevremde çocuğu olan ve yakından gözlemlediğim kimse olmadığı için bütün yeni doğan çocukları ve bebekliklerini öyle geçirdiklerini zannediyordum.Sonradan anlayacağım üzere her çocuk öyle değildi.Çocuğunu beslemek için kendisi uyandıran, oto koltuğunda saatlerce seyahat eden, çocuğu yanında agucuk agucuk sessizce durduğu için hiçbir faaliyetini ötelemeyen aileler biliyorum.Halbuki sen, çok vicdansız bir bebektin kuzucuğum…

Adanadan Sarıkamışa tayinimiz çıktığında 7,5 aylıktın ve sen, o seyahatimizden hiç hoşlanmamıştın, diğer tüm kısa ve uzun seyahatlerimizden hoşlanmadığın gibi…ön koltukta babaannen, arkada sen, ben ve babanın teyzesi vardık.Ve biz arkadakiler, seni, battaniyenin içinde, dirseklerimizi kırarak sallama mücadelesi veriyorduk, aralarda da yorulduğumuzdan mola verip, dağın taşın ortası demeden açık havada sallama işlemini gerçekleştiriyorduk…hatta bir seyahatimizde sen susmayınca, teybin sesini sonuna kadar açıp, üstüne battaniye kapatmışlığımız var, yani sosyal hizmetlere bir ihbar yapılsa direkt seni elimizden alırlardı herhalde 🙂

Hayatımızı bir türlü rutine oturtamıyordum, ne uyuma saatin, ne yemek saatin belli değildi, sürprizdi hepsi…Sonradan kardeşinin de hayatımıza girmesiyle edindiğim tecrübe üzerine, ben istediğim kadar size, yattığınız yeri ,yatma düzeninizi, damak tadınızı oluşturmayı yani aklınıza gelebilecek her türlü rutin ve yaşam tarzını denesem de insanın içinde olacak arkadaş 🙂 bir süre sonra sizin kişiliğiniz beni yönlendirmeye başladı.Canım Teomancığım, kardeşin doğduktan sonra sana haksızlık ettiğimi daha doğrusu beterin beteri olduğunu anladım 🙂 sen iki yaşından sonra neredeyse hiç üzmedin bizi, hep olgun bir tarafın oldu, çocukça şımarıklıkların olmadı ama çocuk ruhun hep vardı tabi..

Canım oğlum ben bir miktar muhafazakar ve durumu çok da  iyi olmayan bir ailede büyüdüm..Bana hep yasaklar, ayıplar, günahlar, geleneksel ritüeller öğretildi(birşey diyemem onlara,çünkü onlara da öyle öğretilmişti), tabi benim bünye kaldırmadı bunları ve buhranlı bir ergenlik geçirdim o ayrı 🙂  bu yüzden sanıyorum ki biraz ürkek bir yapım ve hala bir şeyleri yaparken veya söylerken ‘ bilmem kim ne der ne düşünür’ psikolojim var. Bana öğretilen şeylerin dışında da bir hayat olduğunu gördüğümde derin çelişkiler yaşamıştım.

Evet bizim de aile olarak bir hayat tarzımız var bebeğim ama hayat bizim yaşam tarzımızdan insanlardan oluşmuyor ve okuduğun ders kitapları sana hayatı öğretmiyor maalesef. Hayat yolunda ilerlerken korkma, cesur ol, garanticiliği seçme, yaptığın tercihler senin seçimin olsun. Bir anne olarak sana ne kadar destek olabilirim bu konuda bilemiyorum ama elimden geleni yapacağıma emin ol. Seçimlerinde, başarılarında, başarısızlıklarında hep yanında olacağıma söz veriyorum. Başarı ve başarısızlık deyince, başarıyı hedef yapmamalısın bence kuzucuğum, bence hedefin, yapabileceğinin en iyisi olmalı. Herkes bir şeyleri başaramayabilir, sen yapabileceğinin en iyisini yapmaya odaklan ve en iyisini yapınca zaten başarmış olacaksın. Umarım bu yönde seni olumsuz etkilemiyorumdur diyeceğim ama galiba etkiliyorum ( bknz.geçen sen din yazılısı 🙂 ) .Yaşadığımız bu trajik olayda  🙂 seni motive etmek için söylediğim şeylerin, sen de baskı oluşturduğunu görmek kendime de bazı sorular sormama sebep oldu.Ben de öğreneceğim işte oğlum, beraber bazı şeyleri tecrübe ediyoruz işte.Nasıl hareket etmem gerektiğini bazen ben de kestiremiyorum.

Hayat bir süreçler dizini, bu dizinde ben annelik sürecimi yaşıyorum, sen çocukluk ve gençlik sürecini. Evet zaman zaman devam eden bu süreçlerde yorulmuyor değilim ama bunun sebebi sen değilsin bebeğim. Kendi tercihlerim, yani geçenlerde dediğim gibi dokuz ay seni karnımda taşıdığım için bana minnet duymak zorunda değilsin.Karar mekanizmasının hiçbir yerinde yer almayan birinden, bu süreç için minnet beklemek çok anlamsız.Herkesin öyle demesini boşver, bir şeyi çok kişinin söylemesi o şeyi doğru yapmaz (tamaaam felsefe yok ahpap 🙂 ) Yalnız bu söylediklerimden de ev işlerinde hiçbir sorumluluğun olmadığı çıkmasın.. İnan çok beklentim yok oğlum, içtiğin soda şişelerinin kapaklarını çöpe atman, soda bitince de şişesini çöpe atman gibi basit isteklerim var, sonuçta toplu yaşanılan yerlerin bir kuralı vardır dimi dostum 🙂

Canım oğlum, doğum günün kutlu olsun birtanem…. Umarım kendi seçimlerini yaşayabileceğin bir hayatın olur… umarım yolculuğunda hiç kopmayız birbirimizden…Sıradan bir yaşlı olma demiştin ya bir defasında, seninle birlikte yamaç paraüşütü falan gibi çılgınca şeyler yapamam ama güzel bir müzikte çılgınca dans edebiliriz senle, takılabiliriz yani beraber, seni açarsam tabi 🙂  Canım oğlum, iyi ki varsın, iyiki oğlumsun, seni  seviyorum ahpap 🙂


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s