Nikah,Fatih Sultan Mehmet,Soyadı Sorunsalı

Nikâh salonunda imzalarımızı atıp dışarı çıktığımızda, sanki çevremdeki her şey bir değişik görünüyordu gözüme, hani masallarda bir kapıdan geçer ve bambaşka bir dünyaya girersiniz ya, benimkinde dünya aynı dünya ama sanki renkler falan değişmiş gibiydi… Üzerimde nikâhın baskısını hissediyorum demiştim, ne baskısıysa artık, sanki birleşmiş milletlerde uluslar arası bir antlaşmaya imza atmıştım da küresel ısınmayı ben bitirecektim.… ama öyle işte, insanlık için küçük ama senin için büyük bir imza gibi geliyor insana, tıpkı çocuk dünyaya getiren bazı annelerin, kendilerini dünyaya çocuk getiren ilk kadınmış gibi ya da askere giden bazı erkeklerin kendilerini türkiyede askere giden ilk ve tek erkekmiş gibi hissetmeleri gibi bir şey sanırsam…

Neyse, bunda henüz akıl baliğ olmamamın da etkisi olabilir tabi, zira o sıralarda 21 yaşındaydım… Tamam ecdadımız aynı yaşta gemileri karadan yürütüp Konstantiniyyeyi fethetmiş olabilir ama işte benim gelişim sürecim biraz geriden geliyor sanırım, ya da geleneksel yapının şekillendirdiği bünyem, bu konularda fazlaca kafa yormaya gerek olmadığını düşündü herhalde… Oldum olası ne istediğini bilen kararlı insanlara hayranlık duymuşumdur… Adam karar vermiş, aylarca uğraşmış, suruydu, hisarıydı, topuydu, güllesiydi falan hazırlık yapmış, dayanmış Bizansın kapısına, istiyorum o şehri demiş ve 53 gün savaşıp almış İstanbul’u…

Bizansla diplomatik ilişkilerimi geliştireyim, hanımı da alıp yurtdışı seyahatlerine çıkayım, bu ay Venedik’e gideriz önümüzdeki ay Karamanoğulları’na Sitti Mükrime’ciğim, bir ara Bellini’yi de çağırayım ikimizin resmini çizsin, torunlar asar duvarına, bahar gelince de şu sarayın surlarını onarttıktan sonra Amasya Sancağındaki oğlanı ziyaret edelim, gönül koyar şimdi, hem torunlar da özlemiştir , atlar gideriz dememiş, ahdetmiş, niyet etmiş, almış İstanbulu…. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmet olmuş işte…

Dedim ya severim kararlı insanları, ben olsam sarayın sofasını mutfağa mı katsam, şiire mi sarsam, hat sanatına mı yoksa minyatürle mi uğraşsam, Edirne kışın çok soğuk oluyor, Manisa Beyliğinde mi kalsam derken daldan dala atlayıp ömrümü yemiştim, zaten benim vizyon da öyle şurayı fethedeyim de topraklar genişlesin, sınırlarımızı sağlama alalım diyecek kadar geniş olmayacağından aklıma bile gelmezdi fetih işleri, zaten kan bile veremiyorum ki ben… Gerçi konjonktör gereği ister istemez aklına gelirdi diyebilirsiniz de neyleyim konjonktürü çoluk, çocuk,eş,dost, kardeş, torun, torba ailecek oturulacak saray sofralarında tavuk kırma kebap yiyip, şerbet içerken tambura dinlemek varken dimi ama…

Nerelere gittim neler hayal ediyorum yahu, nikâh akdimizden saray sofrasına ne ara geldim ben… Ne diyordum, insanlar doğar, büyür, evlenir ve çocuk sahibi olurdu, kafamdaki hayat süreci genel hatlarıyla buydu(okuyucuya not: tüm bu anlattıklarımdan erken girişilen evlilik müessesesine bakışımla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir mana çıkarmanıza gerek yok, kendimle ilgili durum tespiti yapıyorum sadece, illa çıkaracaksanız da olumlu şeyler çıkarabilirsiniz, bir tanesi boyuma yaklaşan, sohbet etmekten keyif aldığım iki oğlum, birlikte gezip tozmaktan hala keyif aldığım bir eşim var, bu kadarı yeter size aaa özele girdim bak)

Yani evlilik, ardından da çocuk, hayatın kademeli süreçlerinin birer basamağıydı… Çocuğumuzun olmasına karar verdiğimizde de ben, bu dünyaya çocuk getirmeli miyim, çocuk sahibi olmak demek ne demek gibi sorular sormadım kendime, evli olmayan biri, iş hayatında statüsü ne olursa olsun toplum hayatında evlilik statüsü eksikti, çocuğu olmayanın da evlilik müessesesindeki parçalardan biri eksikti benim için, yani bizzat böyle düşünmüyordum, işin aslı ben hiç düşünmüyordum bu konuda, bunlar olması gerekenlerdi… Hele belli bir yaşta olup ta evli olmayanlar için altında bir çapanoğlu aranmalı, kuşkuyla bakılmalıydı, o derece yani…

Neyse böyle düşünmeme rağmen nikahın baskısını üzerimde hissedebilmiştim… Sevgili eşim haklı olarak algılamakta sıkıntı yaşayarak, neyin baskısı allasen demişti? Çünkü baskıyı hissettirecek söz veya davranış hiçbir şey olmamıştı, zaten nikah dairesinden çıktığımızın hemen sonrasındaydı… Aslında yazmak istediğim şey, kadınlarda soyadı sorunsalıydı da mevzuya yanlış yerden giriş yaptım sanırım… Tamam geldim ana konuya, benim nüfus kağıdımda ismimin peşinden iki tane soyad geliyor…Biri kızlık soyadım biri eşimin soyadı…(Kızlık soyadı…..hımmm çok şey çıkar bunun altından girme topa Ayşe, anlatacağın şey çift soy isimli olmak nasıl bir his, dön konuyaaaa )

Dedim ki kendi kendime ‘kızım Ayşe, 21 yıldır kullandığın soyadını şimdi neden değiştireceksin ki, o soyad senin soyadın’ ( işime gelen noktalarda düşünebiliyormuşum meğer)   …Yazdırdık nüfus kağıdına çift soy isim… Bir müddet sonra insan daralıyor yaw her yerde uzun uzun yazarken, bir de benim soy ismim de bildiğim soy isim yani, kimi soy isimler isim gibi oluyor ya benimki öyle değil bildiğin soy isim …Hadi bankalarda resmi dairelerde tamam da, geçenlerde perdeciye dolap içi mutfak örtüsü siparişi vermiştim, isim ney dediler Ayşe dedim, sadece Ayşe, hani hepsini bir söylesem arkadaş isminle gurur duyuyormuş gibi hissediyorsun kendini, isim neydi Ayşe Apaydın Cevahiroğlu (misal yani) , sanki Faruk Nafiz Çamlıbel diyorsun, Halide Edip Adıvar diyormuşsun gibi…Yani eğer Sait Faik Abasıyanık falan değilsen, perdeciye ya da ne bileyim pastacıya ismini üçlü söylemek garip geliyor bana…

Neyse ben bir süre üçlü kullanıp sonra resmi olmayan tüm yerlerde ismimi yeni soy ismimle birlikte sadece ikili kullanmaya başladım ve acaba çift soy isim kullanarak gereksiz bir iş mi yaptım duygusu oluştu bende…Gerçi zaman zaman kullanmadığım için de garip hissettiğim anlar olmadı değil…Galiba sorun sistemde değil bendeydi, sistem izin vermişti çift soy isme ama bendeniz bu anlamda bundan çok mutlu olmamıştım.Gerçi yıllarca aynı soyadla yaşayıp, günün birinde boşanan kadınların eski soyismine geçmesi de tuhaf bir durum gibi geliyor bana, yani bu işte bir yanlışlık olmalı duygusu uyandırıyor insanda, tüm bunlar ataerkil aile yapısının, devlet nezdinde tescillenmesi mi acaba? Gerçi boşandığı halde soyadını değiştirmek istemeyen ünlü bir spiker vardı, ona da eski eşi dava açmıştı yanlış hatırlamıyorsam, hala benim soyadımı kullanıyor, kullanmasın diye, e babası da dava açarsa eski soyadını kullanmasın diye ne olacak ? Kadının adı yok diye bir kitap vardı, gerçi okumadım, içeriğini bilemiyorum, belki bu konulardan da bahsetmiştir, ben ona bir de kadının soyadı yok ekleyeyim, yani bu pencereden baktığınızda direk bu çıkıyor kadının soyadı yok arkadaş, yok…

Bence evli çiftler hep kendi soyadlarını kullansınlar, gerçi şu günlerde bununla ilgili yasal bir düzenleme de yapıldı sanırım yoksa durup dururken aklıma gelmezdi bu soy isim meselesi diyecektim ki valla aslında perdeci, isim neydi dediği anda aklıma geldi bunlar ne yalan söyleyeyim…

( yasal düzenlemeyi yaptılarsa ne ara yaptılar arkadaş, etraf toz duman zaten diye merak edip googleye sorayım dediydim, bizimkiler yapar mı hiç öyle şey, AİHM kararı varmış, kocasının soyadını kullanmak istemeyen bir avukatın başvurusu sonuçlanmış ve kadın kazanmış davayı. Devletimiz diyesiymiş ki ‘ al şu 1000 euroyu, nüfus cüzdanında da kendi soyadın olsun, kapiş?’ ama bizim avukat durur mu, sadece kendimi kapsayan bir çözüm istemiyorum, genel bir düzenleme yapılmalı demiş. Bacım bize yaranılmaz, yazdır nüfus cüzdanına tek soyisim, al 1000 euroyu, git kendine kışlık bir şeyler al dimi, ne uğraşıyorsun yasal düzenleme falan, hay Allah bir bu eksikti)


Nikah,Fatih Sultan Mehmet,Soyadı Sorunsalı” için bir yanıt

  1. tümdengelip olayı kotarman gerçekten zor işti başarmışsın ki fatihin hayalini betimlemen hatta kenndini ordan konuşturman benim için zirveydi sitti müktime, bellini tambur vs;) hele amasya sancağında oğlan ziyareti. sadabat hayali soyadını unutturdu inanki aldı götürdü oryantalizme;)

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s