İşte Bunlar Hep Demokrasi…

Yine birlik ve beraberlik içinde bir haftayı daha geride bıraktık çok şükür. Daha çok kenetlendik birbirimize, daha da güçlendik. Biliyorsunuz saldırılar çoğaldıkça, bombalar arttıkça biz eskisinden daha güçlü oluyoruz her zaman. Aziz milletimiz 15 temmuzda hain bir darbe planını alt üst etmişti biliyorsunuz, Allah muhafaza bunu engellemeseydik kim bilir ne kadar can kaybı verirdik, hukuksuzluk alır başını gider, tepemize bombalar yağarken darbe yönetimi devreye girerdi.

Hamdolsun, andolsun öyle olmadı demokrasi tıkır tıkır işliyor, boşuna mı yaptık o kadar demokrasi nöbetini, şölenini değil mi? Bugünler için işte, darbeciler değil demokrasi kazansın diye.( Demokrasi:  tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Hatırlatma yapayım dedim tanım olarak, yani demokrasi şöleni deyince neyin şölenine katıldığını hatırlamayanlar olabilir yani. Gerçi demokrasinin de bir sürü tanımı var aslında googleye yazıp bakın diğerleri için, bizimkiyle bire bir örtüşüyor hepsi)

Demokrasi nöbetlerinin hakkını veriyoruz yani. Tıkır tıkır işler. Yasama, yürütme, yargı, sargı, kargı’yı tek elde topladık, dağınıklık olmasın diye  (Çorum-Kargı, onu da yanlışlıkla bağladık sanırım, emaannn bir başlayınca durduramıyor insan kendini, bağlamadıysak ta bağlarız yakında). Ne o öyle hepsi ayrı gayrı, yok olmaz öyle ayrı gayrı…

Efendime söyleyeyim bilumum STK, TDK, FTK, ÇTK vakıf dernek vs. kapısına kilit vurduk ki zaten gereksizlerdi hepsi. Yok insan hakları derneğiymiş yok kedi severler cemiyetiymiş yok kadın dernekleri falanmış bir sürü gereksiz zımbırtı işte. Kapılarına mührü vuruyoruz, ‘dayanışmak için bir mühre, bir kapıya ihtiyacımız yok ki’ deyiveriyorlar hey allam..

Bir sürü akademisyeni attık çok şükür, üniversitelerimiz rahat rahat bilim üretebilsinler diye, terörist kılıklı akademisyenlerden temizledik bilim yuvalarımızı. Wuuu kim tutar bizi artık genetik bilimi, uzay bilimi , sosyal bilimlerde bir kadrolaşalım görürsünüz siz bilim nasıl yapılır, ay heyecanlandım valla, okunmuş fasulye projesine ödül verdiğimiz gün kadar kalbim kıpır kıpır çok şükür.

Gerçi atılan akademisyenler de pek terörist gibi görünmüyor ama kimin ne olduğunu yüce devletimden daha iyi bilecek değilim herhalde. Arkadaş, bildiri yayınladılar diye postaladık hepsini, çıkar çıkmaz gene bildiri yayınlıyorlar, neymiş efendim kimseden değerli değilimler, eğitim heryerdeler, bilim heryerdeler gene konuşuyorlar gene yazıyorlar.

Gazeteci kılığındaki terör destekçilerini de attık içeri, neymiş efendim doğruları söylemeye devam edeceklermiş, her doğru her yerde söylenmez evladım, yaşın kaç olmuş çocukluğunun altın kuralını daha öğrenememişsin.

Bu arada halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten bir sürü öğrenci, veli, doktor, öğretmen, memur, işçi, pazarcı, manavcı, simitçi, kahveci, gazozcuya da hukuki işlem başlattık. Canlı yayında gazete yırtanlar, haber progamlarında birilerine haddinin bildirilmesi gerektiğini söyleyenler, gazetecileri, yazarları hedef gösterenler, noel babanın kafasına silah dayayanlar, yılın son gününde bu son uyarı diyerek yılbaşı kutlamalarına karşı çıkanlar kin ve düşmanlığa sevketmeye girmiyor, onlar milli birlik ve beraberlik çağrısı yapanlar sayılıyor.

Yılbaşı demişken o kadar birlik, beraberlik çağrısı yapıldı ki kutlamayın günahtır diye ki resmi makamlar da dahil, buna rağmen bazılarının ısrarla mandalina yemek istemesi, eglence mekanlarına gitmesi, çoluk çocuk tombala oynamaya kalkışması anlaşılır iş değil yani. Olaylara hep iki taraflı bakmak lazım.Gerçi ‘bu kadar gazeteci tutukluyken, bu kadar çocuk taciz, tecavüz görürken, bu kadar yolsuzluk, rüşvet almış başını giderken, bağnazlar sokakta size pislik dağıtırken sizler hala yeni yıl mı kutluyorsunuz’ diyen sonunu da .okunda boğul Türkiye diye bitiren zatı da birlik ve beraberlik içinde dövdük, aslında o da yılbaşı kutlamasına karşıydı ama işte .okunda boğul demeyecekti .Bu noktada kafam biraz karışık esasen, aslına bakarsak adamcağız tam da bizim kafadan laflar etmiş yılbaşıyla ilgili.Niye dövdük ki…He ya .okunda boğul demeyecekti…

Biz laik bir ülke olduğumuzdan noel babaya silah dayamak falan normal şeyler, yaşasın laik, demokratik Türkiye. Babam, yılbaşı gecesi yaptığımız telefon konuşmasında yeni yılımızı kutlayıp Allah tekrarına eriştirsin, vatana ve millete hayır getirsin demişti, ki  kendisi 8 yaşından beri namaz kılıp oruç tuttuğunu söyler, ben kendi aklımın yettiği kadar gerilere gidince şahidim yani de ondan gerisine babamın beyanına güveniyorum. O’nu da uyarmam lazım aslında, burdan sesleniyorum babacığıma ‘baba biz laik bir ülkeyiz, yapma allasen, yılbaşı kutlaması falan yakışmaz bize’.Neyse yılbaşı faslını geçeyim, siz de geçin, geçin kardeşim öyle alafranga şeyleri.

Ne diyorduk, haa kapatıyorduk işte kurumları dimi, ay o kadar çok var ki say say bitmiyor arkadaş, koynumuzda ne çok terörist varmış, şükür ki bu darbe Allahın bir lütfu oldu bize de hepsini sepetliyoruz bir bir.

Ay en önemlisini söylemeyi unuttum, binlerce, yoksa yüz binlerce miydi ? polisi, askeri, öğretmeni, memuru attık işten. Çoğu cemaatçi (yani devletimizin cemaatçilikte sınırı ne tam bilemiyorum ama) bir kısmı da işte terör örgütü destekçisi. Kurumlarımızda temizlendi oh mis.Gerçi zamanında barış sürecini başladığında megri megri türkü söyleyen koca bir kitle(medya, sanatçılar, siyasetçiler vs.)  vardı ve o zamanlar bu terör olmuyordu ama tanımlamalar zamana göre şekillenebilir biliyorsunuz, tek doğru diye bir şey yoktur sonuçta, var mı yoksa, hay Allah nöronlarım….

Bu cemaat nasıl da sızmış her yere ay pardon ne cemaati terör örgütü diyecektim yoksa cemaatlerle ilgili sıkıntımız yok çok şükür. Şimdi diğer cemaatlerde kıran kırana bir mücadele var kadrolaşmak için, olsun sıkıntı değil, rekabet kaliteyi doğurur neticede.

Altın, dolar almış başını gitmiş yaw ne güzel maşallah, bir zamanlar faiz lobisi falan vardı biliyorsunuz, artık lobi mobi hiçbir faaliyet gösteremez, gerekirse dolarları yakıp, piyasaları etkileyebilecek manevi güce sahibiz çok şükür.

Allah nazarlardan korusun bizi, bütün gözler üzerimizde, elemtere fiş  ilerlememizi çekemeyen kem gözlere şiş. Geçenlerde Almanya’dan emmoğluyla alman arkadaşı geldi. Kıskanıyor musunuz bizi dedim alaman oğlana, nasıl yani dedi. Üzerine gidip bozmak istemedim keratayı, boş ver dedim konuyu kestim oracıkta.

Şimdilik parlamenter rejim var resmiyette, şu ıvır zıvır anayasa değişikliklerini de hallettik mi, boşalan milletvekili odalarını pansiyon olarak değerlendirip, kültür mirasımız meclisi de fazla uğraşmadan turizme kazandırabiliriz. Ortadaki büyük salonu da A101, BİM, ŞOK vs marketlerle de donattık mı al sana Ankara ekonomisi tavan oh mis.

Güzellikler yazdıkça bitmiyor yareppim sana şükürler olsun, kıskananlar çatlasın, işte bunlar hep demokrasi….


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s