Ruh Çağırma Seansı

İlk Cihan: Ey ruuuhh çık ortaya !

İkinci Cihan: Ben zaten hiç inanmamıştım ruhun geleceğine,

İlk Cihan: Bir dur ya, her şeyde olumsuz olmak zorunda mısın?

İkinci Cihan: Olumsuzluk değil de pozitif bilimlere inanç desek canım. İlla laf sokacaksın değil mi, negatifsin şusun busun diye,

İlk Cihan: Daha ilk saniyeden neden yorum yapıyorsun sen de,

İkinci Cihan: Tatlım, kaçıncı dakikadan itibaren fikir beyan etme hakkım var, söyle de ona göre bileyim,

İlk Cihan: Konuyu çarpıtma şimdi,

Nüma: İki Cihan bir araya gelmemeliydiniz… Hep söyledim, Cihan’cığım seninle biz çok daha iyi bir çift olabilirdik,

Sultan:Laf sokmalarınız bittiyse ruh çağırma seansımıza geri dönebilir miyiz arkadaşlar?

Süleyman (İçinden) : Bence en güzel çift biz olurduk , aşkımız yayılırdı dört kıtaya,

İlk Cihan: Ey ruuuh çık ortaya

Yukardan ses gelir : Ben geldim faniler, tartışmayı bırakın,

İkinci Cihan: Nasıl yani, geldin mi gerçekten, bu inanılmaz, kimin ruhusun peki?

Ruh: Dönemin ruhuyum,

Sultan: Hangi dönemin,

Ruh: Fark etmez, hangi dönem olsa uyum sağlarım ben,

Süleyman: Yani her dönemde sen mi varsın, en eski ruh sen olmalısın,

Ruh: Evet oldukça eskiyim.

Nüma: Zor olmalı yüzyıllardır, yeryüzünde ruh olmak,

Ruh: Evet zor, hem de çok zor. Yaşlandım artık. Her dönemde kullanılmaktan yoruldum. Emekli olmak köşeme çekilmek istiyorum. O kadar çok ruh varken dünyada, bütün işleri bana yıkmalarından yoruldum. Güzel zamanlarım da oldu tabi ama en çok kötü zamanlarım oldu. Nerde pis bir iş olsa beni kullandılar. Fazla çalışıp göze batmayacaksın, sonra her işe seni koşturuyorlar… Benimki de o hesap oldu. Yıllardır varım dünyada.

İlk Cihan: Hep bu coğrafyada mıydın?

Ruh: Evet hep bu coğrafyada çalıştım.Bu coğrafyadaki tüm medeniyetlerde görev aldım. Cumhuriyetten önce de vardım yani.

Nüma: Diğer coğrafyalarda durum nasıl?

Ruh: Her ülkenin her krallığın kendi dönem ruhu var Ama bazı ülkeler bıraktılar kendi dönemlerinin ruhunu. Dönemlerinin ruhlarıyla yüzleştiler ve ruhlarını huzur içinde ruhlar alemine yolladılar. Ben ve bazı arkadaşım kaldık yeryüzünde.

İkinci Cihan: Cumhuriyet kurulduktan sonra emekli etmediler mi seni,

Ruh: Yok canım ne gezer. Ben de öyle düşünmüştüm. Umduğum gibi gitmedi işler. Hep beni kullandılar. Ruhumu acıttılar. Öyle çok sevip bağırlarına bastılar ki anlatamadım kendimi. Geçmişi temizlemek için hep ruhumu kullandılar. Halbuki ben anlattıkları gibi değildim. Hiç kimse anlamadı.

Sultan: Hiç kimse mi?

Ruh: Yani bir avuç insan beni anladı, onları da kimsenin duymaya niyeti olmadı. Öyle böyle bugünlere geldim. Daha da çok yaşayacağa benziyorum.

Süleyman: Ne çok derdin varmış üzüldüm. Keşke bıraksalar peşini,

Ruh: Aslında güya bıraktılar. Konjonktür diye bir isim bulmuşlar. İnanmayın, o benim işte,

İlk Cihan: Senin bu kadar acı çektiğini bilmiyorduk, üzgünüm,

Ruh: Çekiyorum tabi, yıllarca acı çektim.

İkinci Cihan: Biz artık tanıdık seni, herkese anlatabiliriz, seni kurtarabiliriz,

Ruh: Teşekkür ederim çocuklar. Çok zor bir iş bu. Yine de anlatın tabi bir kişi bir kişidir.

Nüma: Ey ruh, iyi ki geldin. Ben seni çok yanlış tanımışım.

Ruh: Teşekkür ederim. Anlaşılmak çok güzel çocuklar. Hele ki benim gibi yüzyıllardır yanlış anlaşılan bir ruh için. Çocuklar, ben hiçbir kötülük için mazeret değilim, bunu unutmayın. Söylemekten sormaktan çekinmeyin. En sevdikleriniz bile kötü şeyler yaptılarsa bununla yüzleşin. Beni kullanmayın. Konjonktür de deseler, yarın başka bir isim de bulsalar, ben aynı benim, aynı ruh. Kötülerin yarattığı bana uyum sağlamayın. Kendi ruhlarınızla uğraşın, onların dertlerini dinleyin, besleyin, doyurun ruhlarınızı. Beni bu pislikten kurtarabilirsiniz belki. Şimdi gidiyorum çok işim var. Ruh çağırma seanslarına korsan giriş yapıp kendimi anlatıyorum işte. Yakınlarda bir grup genç ruh çağırıyor, başka bir ruh gelmeden oraya yetişmem lazım. Kusura bakmayın dedenizin ruhu gelecekti ama ondan önce ben davrandım. Sağlıcakla…

 


Ruh Çağırma Seansı’ için 2 yanıt

Yorum bırakın