Soran Kadın

Sanırım ilk olarak bir Ayşe ARMAN röportajında tanımıştım Murat Menteş’i ve ilk okuduğum kitabı Ruhi Mücerret’i…Kitap ilgimi çekmiş  ve hemen almıştım.Kitabın beni etkileyen ilk yeri ön ve arka kapağı olmuştu.Hareketli, rengarenk bir kapak ve kitaptan alıntılar serpiştirilmiş her yerine.Ön kapakta hareketli bir fotoğraf var, bir tarafından bakınca Cüneyt ARKIN, biraz oynatınca Orhan GENCEBAY görünüyor.İlk kez bir kitabın kapağı bu denli ilgimi çekmişti ve kapağıyla birlikte sevmiştim kitabı.

Ruhi Mücerret, bir absürd komedi romanı bence, ilk sayfasından itibaren sevdim ve çok güldüm, gerçi şimdi okusam o kadar güler miyim bilmiyorum çünkü içindeki espriler çok kullanıldı ve eskidi biraz. Samsun kitap fuarında da elimdeki kitaplarını imzalatma şansım oldu ve gözlemlediğim kadarıyla okuyucu kitlesi gençler ve kitaplarını biraz macera, biraz aksiyon tadında okuyorlar ama ben ciddi bir felsefe hissettim kitaplarında.Örneğin Ruhi Mücerret’te din felsefesi, kapilatist sistem eleştirisi,  Korkma Ben Varım’da tarih sorgulaması buldum diyebilirim.

Murat Menteş’in kitapları o kadar enerjik ki, sanki her şeyin hızlı aktığı, yaşandığı şimdiki dünya düzenine uygun aktif ilerliyor gibi, betimleme olayı yok sayılır. Galiba Murat Menteş te her şeyin görseline rahatça ulaşabileceğimiz şu zamanda betimlemeleri gereksiz bulanlardan…

Kitaplarında kendine has bir tarz yaratmış Murat Menteş.Ruhi Mücerret’i çok beğendiğimden diğer iki romanı olan Dublörün Dilemması ve Korkma Ben Varım’ı da alıp okudum.Kelimelerle dans ediyor sanki adam, oynuyor, eviriyor çeviriyor, saçıyor önümüze, kelimelerin efendisi gibi bir nevi…

Yazılarından, konuşmalarından anladığım kadarıyla kişilik olarak ta ilginç birisi Murat MENTEŞ ve tanımanızı tavsiye ederim…